10 Aralık 2008 Çarşamba

Çin Günlüğü - 5


Seyahat sırasında(özellikle iş gezisi)olabilecek en kötü şey oldu ve hasta oldum...

Güneş batmaya başlayıncaya kadar 7-8 tane alışveriş merkezi geziyoruz. Buradaki AVM'ler bizimkilere hiç benzemiyor. Katlı ve geniş binalar. İçinde kayboluyorsunuz ve bir girdiğiniz dükkanı bir daha bulmanız çok zor.

Bugün dönüş yolunda polis bir arabayı çevirmişti. İdam cezasının olduğu bir ülke Çin. Biz gelemeden 1 hafta önce uyuşturucu getirdiği gerekçesiyle Afrika'lı 3 göçmen kurşuna dizilmiş. Biri kaçmayı başarmış. Bugünkü olayda ise zanlı yine bir siyahiydi. Polisin tavrı o kadar sertti ki bizim taksinin şoförü dahil yoldan geçen kimse açık açık bakma cesaretini gösteremiyordu.

Hediye isteyenlere gelirsek, hediyelerinizi aldım. Anlamlı olması için Çin'e özgü, burayı akla getiren şeyler aldım. Neler aldığımı söylemek istemiyorum, dönüşümü biraz olsun merakla bekleyin diye. Kendime sadece bir kolye aldım. Üzerinde Çince bir şey yazıyor ancak sorsanız ne olduğunu şu an söyleyemem. En kısa zamanda öğreneceğim. Güzel bir şeyse paylaşırım...

İlk gün Çin tıbbının maharetlerini görmeyi ne kadar merak ettiğimi belirtmiştim. Eczanelerinde bile şifalı ot satıyorlar. Doğrusunu söylemek gerekirse çok da işe yarıyor. Parapsikolojiye karşı artan ilgimle beraber, alternatif tıbba da çok sıcak bakmaya başladım.

Parapsikoloji demişken, kitabımı almaya, dişçiye gidemedim. Sonuna da çok az kalmıştı, bitiremezsem kafayı yerim. Ayrıca not kağıdı olarak kullandığım ayıracım da onun içinde kaldı. Kalan 3 günde o kitabı mutlaka geri almam lazım.

Kendinize iyi bakın.

Hiç yorum yok: