21 Ocak 2009 Çarşamba

Uçurtma Avcısı - Khaled Hosseini


Masumiyet Müzesi'ni okuyup hakkındaki görüşlerimi belirtmiştim yine. Edebi açıdan söylenecek söz yok. Nobel hakeder mi, ona karar vermek bana kalmaz ama Orhan Pamuk'un Nobel almasının gerçek nedeni belli. Ödülden sonra yazdığı ilk romanda yine ülkemizin eksik yanlarına dokundurmadan edememişti.

Khaled Hosseini ise bir Afgan. Rusya'nın Afganistan'a girdiği senelerde Amerika'ya sığınma hakkı elde etmiş. Zaten böyle bir romanı Afganistan şartlarında dünyaya duyurması mümkün değil. Kurgusundan, akılıcığından söz etmeden önce değinmek istediğim nokta, yazarın ülkesi hakkında yazdığı olumlu şeyler. Belki tüm Afganistan yazarın anlattığı gibi değil, ancak onun tanıttığı ülke, tüm siyasi buhranlara karşın insanlarıyla Anadolu insanlarıyla o kadar benzeşiyor ki kanınızın kaynamaması mümkün değil. Tüm katliamlara, ölümlere, iç savaşlara rağmen Afgan insanı akılda olumlu kalıyor.

İçeriğe gelirsek, Uçurtma Avcısı insanın içine işleyen bir hikayeye sahip. Sınıf farklılıkları ve savaşlar içinde başlayan bir dostluk hikayesi. Son sayfaya kadar mükemmel kurgulanmış bir dram. Sonsuz bağlılık.

Filmi geçtiğimiz senelerde vizyonlarda olan orjinal adıyla "Kite Runner" uygun fiyatıyla ve boyutuyla kitapçılarda sizleri bekliyor.

Tavisyemizdir...

Hiç yorum yok: