29 Ocak 2009 Perşembe

Davos


Hükumet oldukları 7 yıldan beri dış politikada yaptıkları basiretsizliklerle ön plana çıktı AKP hükumeti. Belki milyon kez mizah dergilerine kapak oldular. Amerika ve İsrail karşısında boynumuz eğik dolaştık bu yıllar boyunca.

Koalisyon zamanında ekonomi kötüye gidiyordu, doğrudur. Kriz zamanı pek çok işyeri kepenk kapatmıştı. O yıllar çok uzak değil, hatırlıyoruz. Ancak buna rağmen hiçbir zaman borç para için ülkenin belli başlı önemli noktalarının peşkeş çekildiğini hatırlamıyorum. AKP hükumetiyle beraber ülke ekonomisinde suni bir iyileşme görüldü. Sürekli özelleştirmeler yapılarak ülkeye getirilen sıcak paranın etkisiyle ekonomiye iyiye gidiyor süsü verildi. Sıcak para karşılığı, yabancı şirketlerin ülkenin önemli noktaları ele geçirmesi sağlandı.

Bir başka deyişle gün geçtikçe kendi ellerimizi arkadan bağladık. Osmanlı'nın kaputilasyonlarla belinin bükülmesi gibi biz de bu yanlış politikayla Avrupa'lı devletler karşısında küçük düştük. Askeri gücü ne kadar kuvvetli olursa olsun, ekonomik yönden zayıf olan memleketler uluslararası platformda hep boynu bükük kalır.

IMF'ye kafa tutup sonra isteklerini yerine getirdik. Dış politikada önce bir gazla sesimizi yükseltip sonradan oturduk tekrar kalktığımız koltuğa. Ancak bu akşam belki de tarih kitaplarına "Davos Krizi" diye yansıyacak olay gerçekleşti. Bu olayın bile arkasında yerel seçimler olduğunu düşünmeden edemiyorum. Ülkede Filistin yanlısı hareket çok fazla ve başbakanın Peres karşısındaki tutumu bence belediye seçimlerinde AKP'ye çok oy kazandıracak.

Tüm bu perde arkasındaki düşüncelerime rağmen, başbakanın hareketlerinin diplomasi dışı olarak da yorumlansa doğru olduğunu düşünüyorum. Yaşanan katliamlara ve oturumun adaletsizliğine göz yummaması gerekiyordu. Yapmadı da. Kendisinin 7 yılda belki 2. defa yaptığı bir hareketini beğendim. Diğeri ne diye sorarsanız, %47'lik oy oranı sonrası herkesi kucaklayacağına dair, sonradan uymayacağı, sözdü. Seçim sonrası böyle bir yaklaşımda bulunması olumluydu. Birçoklarına umut vermişti ama sonradan cumhurbaşkanı seçimi dönemiyle birlikte her şey yine yalan oldu.

Davos krizi Peres'in özür dilemesiyle biraz yatışmış. Ancak yerli basında özür olarak nitelendirilen 5 dakikalık telefon görüşmesi yabancı basında farklı değerlendirilmiş. Batılı gazetelere göre Peres:" Benim amacım sizi provake etmek değildi." demiş. Yarın iyice çıkar bunun kokusu. Ne olursa olsun, bizi ne kadar sıkıntıya sokacağını göz ardı ederek, bölgedeki gücümüzü ispatlamak adına bazen böyle çıkışlar şart.

Hiç yorum yok: