25 Ocak 2009 Pazar

Adalet



Cuma günü sömestr başlangıcı. Türkçe'leştirirsek yarı yıl tatili başlangıcı. 3 dönemdir takdir almaya en çok yaklaştığım dönem sonu oldu. Puan ortalaması 84.13, not ortalaması 4.66. Sınıf öğretmeni olan kimyacı karneye hayal kırıklığı diye yazmış(!)

Aslında burada takıldığım nokta takdir teşekkür değil. 70 ortalamayla 84 ortalamaya aynı teşekkürü eden MEB'in işine karışacak değilim. Onların takdirine de ihtiyacım yok. Ama adaletsizlik OÖBP dediğimiz Orta Öğretim Başarı Puan'ı sisteminde.

Efendim şimdi ÖSS'ye giren okulların başarılarıyla bir sıralama yapılıyor ve okulun öğrencileri kendi içlerindeki sıralamaya göre bir okul puanı alıyor. Sistem güzel. Ama burası Türkiye. Her sistemin bir yerden suyu çıkıyor sonuçta.

9. sınıfta alanlaşırken öğrencilerin aklında şöyle bir genelleme vardır. Akıllılar Sayısal seçer, sayısala gücü yetmeyenler eşit ağırlığa giderler. Alan seçiminden önce rehberlik eden hocalar da bunun böyle olmadığını anlatmak için yırtınırlar. Böyle de değildir gerçekten. Meslek seçimine göre alanlaşmaktır mantıklı olanı. Seçeceğim meslek TM'de olsa seve seve gidecektim. Ancak gel gör ki ders öğretmenleri bile böyle düşünüyor.

Aynı matematik sınavını olmamıza rağmen aynı hatalara TM'de az bizde çok puan kırılıyor. Bizim 69-84 kalan puan ortalamamız biz üzülmeyelim diye 66-67'lere indirilirken, TM hocaları adamların notlarını 65'ten 70'e tamamlıyor. Peki sonuç? Normal şartlarda teşekkürü haketmeyecek adamlar takdir alıyor. Yani 85'in üstüne çıkıyorlar. Gerçekten üst sıralarda bulunması gerekenleri geçiyorlar.

Peki ÖSS'de ne olacak? Arkadaşların belki 1/3'ü barajı geçemeyecek. Geri kalan 1/3'ü hiçbir yeri kazanamayacak. Sonuçta olan yine bize olacak. ÖSS puanımı çalanlar, çaldıklarıyla bir yere girebilseler gam yemeyeceğim. Tabiki sınava girmeden hiçbir şey belli olmayacak ama yaşanacaklar %90 böyle.

Umarım sonuçlar açıklandıktan sonra "0.01'le istediği yeri kaçıran öğrenci" konumuna düşmem...

Hiç yorum yok: